MİRAS HUKUKUNDA ARABULUCULUK

Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu (HUAK) m.1/2′ de hangi uyuşmazlıkların arabuluculuğa elverişli olduğu açıklanmıştır. Buna göre, yabancılık unsuru taşıyanlar da dâhil olmak üzere, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri iş veya işlemlerden doğan özel hukuk uyuşmazlıklarının çözümlenmesinde arabuluculuk uygulanır.  Miras hukuku, irade serbestisinin en fazla olduğu ve gerek mirasçıların gerekse miras bırakanın üzerine serbestçe tasarruf edebilecekleri uyuşmazlıkların söz konusu olabileceği bir alandır.

Miras hukuku ilişkileri, tıpkı aile hukuku ilişkileri gibi gizli olması gereken bir alandır. Bu konu, toplumun ve ailenin yapısına göre olabildiğince barışçıl ilişkiler içinde çözümlenmelidir. Arabuluculuğun gizli ve gönüllülük esasına dayanması bu alanda çözümü destekler, hızlandırır. Nitekim sürecin gizliliği, sadece mirasçılar ve varsa onların yasal ve iradi temsilcilerinin dâhil olacağı bir oturum ile konunun aile dışına yansımasına engel olur. Arabulucu, gerekirse, özel görüşmeler yaparak, mirasçılar içindeki uyuşmazlıkları diğer mirasçılara dahi yansıtmadan çözebilir. Diğer yönden taraflar iradi olarak esnek çözüm önerileriyle daha kısa sürede sonuç alabilirler. Yargılama yolunda Hâkimin takdir yetkisinin tanındığı hallerde bu yetkinin sınırı çizilmiştir. Arabuluculuk ise sistematik teknikler uygulayarak görüşmek ve müzakerelerde bulunmak amacıyla tarafları bir araya getiren ve bu surette çözümlerini kendilerinin üretmesini sağlayan bir uyuşmazlık çözüm yöntemidir.

Mirasın paylaşılmasının arabulucu müzakereleri ile yapılabilmesi için öncelikle, mirasçıların hepsinin bu çözüm yolunu kabul ederek arabulucunun kim olacağı hususunda da anlaşmaları gerekir. Bir mirasçının anlaşmaması halinde ve başka bir arabulucuyu seçmesi durumunda, bu konuda bir anlaşma sağlanamayacaktır. Özetle, miras hukukunda arabuluculuk yönteminin seçilebilmesi için tüm mirasçıların oybirliğiyle hem arabuluculuk sürecine hem de arabulucunun şahsına katılmaları gerekir. Mirasın paylaşılmasına ilişkin hak kişiye sıkı sıkıya bağlı bir hak değildir. Dolayısıyla yasal temsilcinin dışında iradi temsilci de mirasın paylaşılması, paylaşma usulünün arabuluculuk yöntemiyle yapılması ve arabulucunun seçimi konusunda müzakerelere katılabilir.. Uyuşmazlığın çözümüne katkı sağlayabilecek uzman kişiler de müzakerelerde hazır bulundurulabilir. Tüm mirasçıların bu iki hususta anlaşabilmeleri durumunda, arabuluculuk süreci başlar. Mirasçıların, hem arabuluculuk hem de arabulucunun şahsında anlaşmasından sonra, belirlenen arabulucu tarafları en kısa sürede bir araya getirmek amacıyla bir oturum günü ve oturum yeri belirler. Bu oturumda, taraflar kendi miras paylarını belirleyebilecekleri gibi önceden hâkim tarafından belirlenmiş paylara da riayet edebilirler.

Miras hukukunda tamamen bu alana özgü olan davalardan söz edilebilir. Bunlar:

  1. Tenkis davaları,
  2.  Miras ortaklığından kaynaklanan davalar,
  3. Mirasçılar arasındaki Miras Paylaşma Sözleşmeleri
  4. Denkleştirme
  5. Yasal mal rejimi ve miras tasfiyesi ilişkisinden doğan davalar

Bu hususlardan doğan uyuşmazlıkların arabuluculuğa elverişli olması, özellikle mirasçı sayısı arttıkça çok güçleşen ve yine çok uzun süren davaların açılmasına yol açmasını engellerken, kuşkusuz mirasçıların bir araya gelip, konuşma ortamını sağlaması ile çok daha kolay çözülecek, malvarlığının belki de çok düşük fiyatlara satılması engellenecek ve paylaşım yapılması sağlanacaktır.

Aramak istediğinizi üstte yazmaya başlayın ve aramak için enter tuşuna basın. İptal için ESC tuşuna basın.

Üste dön